5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle 3 Nisan 2015 Cuma günü yapılan törende Baro Başkanımız Av. Hicran KANDEMİR' in konuşması
Tarih: 5.04.2015| Okunma Sayısı: 1455

Sayın Valim,

              Sayın İl Jandarma Alay Komutanım

              Sayın Belediye Başkanım

              Sayın Başsavcım,

              Sayın Avukat, Hakim ve Savcı Meslektaşlarım,

              Basının Değerli Mensupları,

               Saygıdeğer Konuklar

              5 Nisan Avukatlar günü nedeniyle  düzenlemiş olduğumuz programa hoş geldiniz.

 

Şahsım ve yönetim kurulumuz  adına tüm meslektaşlarımızın Avukatlar Haftasını ve Avukatlar gününü kutluyor, tüm meslektaşlarımıza  başarılar diliyorum.

 

            Değerli meslektaşlarım;

 31.03.2015 tarihinde Çağlayan adliyesinde Cumhuriyet Savcımız M. Selim KİRAZ hain bir terör saldırısı sonucu hayatını kaybetmiştir.  Acımız çok büyüktür. Ülkemizin, tüm yargı camiamızın başı sağ olsun. Ülkemiz zor günler geçiriyor. Böyle bir ortamda bize düşen birleştirici, olmak, toplumun adalete güvenmesine, aslında adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunmak, nefret dili yerine sevgi dilini kullanmak, farklılıkların zenginliğimiz olduğu bilinciyle hareket etmektir. Avukatlar ve meslek örgütümüz olan barolar ülkemizin zor dönemlerinde daima,  barışçıl, adil  bir çözüm için her türlü sorumluluğu üstlenmişlerdir ve üstlenmeye de devam edeceklerdir.   

 

Savunma mesleğinin geçmişi insanlık tarihi kadar eskidir. Yazılı belgelerle kanıtlanan üç bin yıllık bir mesleğin mensuplarıyız. Savunma mesleğinin temsilcileri olan biz avukatları ve örgütümüz olan barolar savunma görevini en iyi şekilde yapabilmek ve  bağımsız savunmanın gücünü arttırmak için günlük siyasi kavram ve hedeflerden, kamplaşmalardan uzaklaşarak hukukun üstün değerleri etrafında birleşmeliyiz. Evrensel hukuk ilkeleri, hukukun üstünlüğü ve adalet  bizler için yegane hedeftir. Savunmanın görevini en iyi şekilde yapabilmesi ve bu bağlamda adaletin sağlanması ancak  bağımsız Türkiye Cumhuriyetinin varlığı ve ülkenin bölünmez bütünlüğünün korunması ile Atatürk İlke ve Devrimlerinin ışığında gerçekleşebilir.

            Temel hak ve özgürlüklerin en büyük güvencesi hak arama özgürlüğüdür. Bu özgürlüğün, yansıması olan savunma Hakkı Avukatlar aracılığıyla kullanıldığı aşikardır. Bu nedenle Avukatlar; 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 1. maddesinde belirtildiği üzere; yargının kurucu unsuru olup, bağımsız savunmayı temsil ederler. Avukatlık yasasının 76. maddesi yasaların hiçbir mesleki örgütlenmeye vermediği hakkı biz avukatlara ve mesleki örgütümüz  olan barolara vermiştir. Buna göre hukukun üstünlüğünü etkin kılmak insan hakları kavramını korumak, geliştirmek  biz avukatların ve baroların öncelikli temel görevidir.

          Avukatlar her dönemde içinde yaşadıkları toplumda etkin, saygın ,güvenilir ve itibarlı kabul edilmişlerdir.  Adalet bir toplumun huzur ve barışının temelidir. Adaletin temini, adil bir yargılama ile mümkündür. Ve savunma adaletin olmazsa olmaz en önemli unsurlarındandır. Savunma hakkı, yurttaşın hak arama özgürlüğünün bir sonucudur nitekim anayasanın 36. maddesi yurttaşın hak arama özgülüğünü düzenlemektedir.  Bu bağlamda savunma hakkı insanın kişiliğine bağlı, dokunulmaz, vazgeçilmez ve devredilemez niteliklere sahip temel bir haktır. Bizler savunmanın kutsallığının bilinciyle mesleğimizi en üst seviyede yapmak çabası içindeyiz.

 

                Mesleğimizin başlıca sorunları hepimizce malumdur.Sayısı 100’e yaklaşan Hukuk fakültelerinden çoğunda yeterli, akademisyen olmadığını biliyoruz. Bu durum, öğrencilerin maalesef kalitesiz, yetersiz bir eğitim görmelerine neden olmaktadır. İş alanlarımız artmadığı halde meslektaş sayımız çığ gibi artmaktadır.

              Günümüz ihtiyaçlarına uygun çağdaş bir avukatlık kanunun çıkarılması  yıllardan beri dile getirilmektedir. Barolar Birliği tarafından hazırlanan Avukatlık Kanunu yasa taslağı  Adalet Bakanlığına sunulmuştur. Bu yasa taslağı ile mesleğe başlangıç aşamasında sınav şartı getirilmekte, 70 barajını geçenlerin staja başlaması öngörülmekte, staj süresinin iki yıla çıkması, Avukatlık Akademisinin kurulması, uzman avukatlık, tüm tüzel kişilerin yargı mercilerinde Avukatla temsili zorunluluğu, sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğu kapsamının genişletilmesi, mesleki sorumluluk sigortasının zorunlu hale getirilmesi, meslekte belli bir süreyi dolduran Avukatlara yeşil pasaport verilmesi gibi önemli düzenlemeler içermektedir.

                Adalet Bakanlığından ve Türkiye Büyük Millet Meclisinden beklentimiz değişiklik taslağının reformist bir yasa olarak çıkarılmasının sağlanmasıdır. Avukatlık mesleğine hak ettiği itibar kazandırılmalı, Avukatlara delil toplama yetkisi verilmeli, silahların eşitliği ilkesi mutlak surette sağlanmalı ve daha önemlisi bu kanunla verilen yetkilerin başka bir kanun ya da yönetmelikle kaldırılması engellenmelidir.

                   Hukuk devletinin ilkelerine ve demokrasinin gereklerine inanan bilinçli hukukçular olarak hepimizin son zamanlarda yaşadığı en büyük kaygı basında İç Güvenlik Paketi  olarak ifade edilen yasal düzenlemelerin Meclisten geçirilmesidir. İç güvenlik paketinde yer alan yasaların yürürlüğe girmesi   durumunda keyfi olarak yapılan arama ve dinlemelerin yasallık kazanacağı,yargı kararı olmadan polisin kişileri 48 saate kadar gözaltına alma yetkisinin olacağı, istihbari konularda yargı merci olarak Ankara'da süper yetkili bir ağır ceza hakiminin görevlendirileceği, vali ve kaymakama gözaltına almak için emir verme yetkisinin tanınacağı ve yine mülki amirlerinin adli soruşturmada fiilen savcıların üzerinde yetkili hale geleceği, adeta savcılık makamının bypass edileceği  açıkça görülmektedir.Oysa anayasal güvence altında bulunan kişi hak ve hürriyetleri yasal düzenlemelerle asla herhangi bir kamu görevlisinin inisiyatifine bırakılmamalıdır. Siyasi ve sosyal sorunlara siyasi ve sosyal araçlar ile çözüm aranması gerekir. Ağırlaştırılmış polisiye önlemler, uzun vadede, hukuk devletinden polis devletine doğru gidişat için zemin oluşturur. Polis ile vatandaş karşı karşıya geldiğinde ise bunun sonuçları hepimiz için  çok ağır olur.

 

 Her geçen gün bir önceki günden daha iyi olmak zorundayız. Bunun için hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız. Hepimizin temel bir gayesi var; Hakimiyle, Savcısıyla, Avukatıyla, tüm Adliye personeli ile neticesi  adalete ulaşan bir yargı hizmeti sunabilmektir     

                 Yargının kurucu unsuru olarak savunma görevini yerine getirirken, hukukun üstünlüğüne inanan , özverili bir biçimde çalışan  tüm meslektaşlarımın avukatlar haftasını şahsım ve yönetim kurulu adına kutluyor, herkese selam ve saygılarımı sunuyorum.

SİNOP BARO BAŞKANI AV. HİCRAN KANDEMİR 

 

 

 

 

 

 

 

27.04.2024
AV. FUNDA ÖZTÜRK ALTUNTAŞ
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.