Avukatın güveni kötüye kullanması-dosyadan çekilen paranın alıkonulması
Tarih: 27.06.2016| Okunma Sayısı: 2029

Avukatın güveni kötüye kullanması-dosyadan çekilen paranın alıkonulması

Avukatın güveni kötüye kullanması-dosyadan çekilen paranın alıkonulması

Avukatın güveni kötüye kullanması-dosyadan çekilen paranın alıkonulması

Özet: Sanık tarafından dosyaya numaraları sunulan ve katılana ait olup avukat olarak takibini yaptığını ifade ettiği dosyaların incelenmesi ile bu dosyalarda, sanık adına doğan vekalet ücreti bulunup bulunmadığı varsa miktarı, katılan tarafından bu miktarların ayrıca ödenip ödenmediği, dolayısıyla sanığın bu dosyalardan vekalet ücreti alacağı olup olmadığı varsa miktarının gerektiğinde bilirkişiden de rapor alınarak açıklığa kavuşturulmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,

27 Haziran 2016 Pazartesi

 

T.C.
Yargıtay
15. Ceza Dairesi
Esas No:2014/7121
Karar No:2014/14039 

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.

Somut olayda; sanığın olay tarihinde serbest avukatlık yaptığı, katılan Naci ile vekalet ilişkisine dayalı olarak icra takibi ve hukuk mahkemesinde mevcut davalarını takip ettiği, Ankara 6. İcra Müdürlüğü'nün 2009/8735 sayılı dosyasında 10/06/2009 tarihinde reddiyat makbuzu ile tahsil ettiği 5.377 TL parayı katılana iade etmeyerek mal edinmek suretiyle atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın savunması katılan adına mevcut başka dosyaların takibinden doğan vekalet ücretlerine mahsuben bu paranın alındığına dair sanığın savunması ve taraflar arasında yazılı avukatlık sözleşmesinin de bulunmaması karşısında,

Sanık tarafından dosyaya numaraları sunulan ve katılana ait olup avukat olarak takibini yaptığını ifade ettiği dosyaların incelenmesi ile bu dosyalarda, sanık adına doğan vekalet ücreti bulunup bulunmadığı varsa miktarı, katılan tarafından bu miktarların ayrıca ödenip ödenmediği, dolayısıyla sanığın bu dosyalardan vekalet ücreti alacağı olup olmadığı varsa miktarının gerektiğinde bilirkişiden de rapor alınarak açıklığa kavuşturulmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/09/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
www.hukukmedeniyeti.org 
 

27.06.2016

28.03.2024
AV. FUNDA ÖZTÜRK ALTUNTAŞ
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.