Sayın Cumhurbaşkanı, 06.02.2018 tarihli parti grup toplantısında, Türkiye Barolar Birliğini de ifade ederek özetle “bunların milli, yerli, bu ülkenin şu anda yapmış olduğu vatanı koruma ile ilgili mücadele de yanımızda yer alma diye bir durumları yok.Tam aksine karşımızda yer alma,teröristlere sahip çıkma,onlarla yandaş olma gibi bir durumları var,her grup kendi oluşumunu yapar,faaliyetini gösterir,aynı şekilde hukukçular kendi barolarını oluşturur faaliyetini sürdürür” demiş ve bu bağlamda Türkiye Barolar Birliği’nin adından “TÜRKİYE ” kelimesinin çıkarılması gerektiği şeklindeki görüşlerini dile getirerek bu konuda Bakanlar Kurulu’na talimat vereceğini ifade etmiştir.

 

Sayın Cumhurbaşkanımıza ve savunma makamı olarak temsil ettiğimiz Türk Vatandaşlarına sesleniyoruz

 

Avukat vatandaşın hakkını savunan güçtür. Barolarımız ise vatandaşın güçlü karşısında ezilmesini, hakkının gasp edilmesini engellemek için canla başla mücadele ederek savunma görevini yapan avukatlarımızın meslek örgütüdür. Avukatlar vatandaşımızı her türlü haksızlığa, erk odaklarına karşı savunurken arkalarında meslek örgütleri olan Baroları vardır. Ve Barolarımız çatı örgütümüz Türkiye Barolar Birliği ile güçlüdür.

 

Türkiye Barolar Birliği’ne, Barolara karşı yapılacak her türlü bölme, yetkisizleştirme söyleminin ardında vatandaşın savunma hakkının ortadan kaldırılması, haklarını arayan bireyin, biat eden ve güç karşısında sesini çıkaramayan kullara dönüştürülmesi isteği vardır.

 

Türkiye Barolar Birliği; demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün tavizsiz savunucusu olarak her daim milli bir duruş sergilemiştir. Türkiye Barolar Birliği, Barolar ve avukatlar her zaman vatanının ve vatandaşlarının yanında saf tutmuştur.

 

FETÖ, devletimizin kılcal damarlarına sızarken Türkiye Barolar Birliği en yüksek perdeden yetkilileri uyarmış asla aldatılmamıştır. Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davaları ile, ordumuzun omurgası kırılmaya çalışıldığında, kamuoyunu ve iktidarı uyaran, davalardaki hukuka aykırı uygulamaları tek tek ortaya koyan yine Türkiye Barolar Birliği olmuştur.

 

15 Temmuz gecesi Ankara semalarında daha uçaklar çarpışırken darbe girişimine, içinde Baromuzun da bulunduğu Türkiye’nin 79 Barosuyla birlikte Türkiye Barolar Birliği de karşı çıkmıştır.

 

Bazı batılı devletler 15 Temmuz’un bir kurgu olduğunu ileri sürmeye kalkıştığında tüm dünyada FETÖ gerçeğini ve 15 Temmuz’u Türkiye Barolar Birliği anlatmıştır.

 

Fırat Kalkanı ve Afrin harekatlarının daha ilk saatlerinde Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru savunma hakkını kullandığını dile getiren ve bunu gerekçeleriyle ortaya koyan da Türkiye Barolar Birliği’dir.

 

Demokrasinin, insan haklarının, ifade özgürlüğünün, hukukun üstünlüğünün ve vatandaşın savunma hakkının temsilcisi avukatlar olarak bu uğurda mücadeleden asla vazgeçmeyeğimizi, meslek örgütümüz Baroları böldürmeyeceğimizi,çatı örgütümüz Türkiye Barolar Birliği’nin yanında yer alacağımızı kamuoyuna saygı ile bildiririz.